2 Haziran 2009 Salı

Türkiye'de bir ilk!

Pazarda ilk olmak büyük bir avantajdır.

Her girişimci, pazarda ilk olmak ister.
Her çalışan, ilk kez uygulanacak bir projede yer almak ister.
Her marka yöneticisi, yeni ürününün üzerine "Türkiye'de ilk!" yazdırır.

Herkes "ilk"leriyle övünür, ancak bu genellikle pek az insanın umurundadır.

Evet, pazarda ilk olmak büyük bir avantajdır. Ancak, bu sadece bir avantajdır.
İyi değerlendirilemeyen avantaj kimseye yaramaz.

Google ilk değildi, buna ihtiyacı yoktu. İnsanlar için önemli olan en doğru sonuçlardı.
Domino's Pizza ilk değildi, buna ihtiyacı yoktu. İnsanlar için önemli olan lezzet ve bu lezzetin 30 dakikada onlara ulaşabilmesiydi.
Bir sürü yeni ajans kuruluyor, büyüyorlar, ses getirecek işler yapıyorlar. Bunlar da hiç bir zaman ilk olamadılar. Markalar için önemli olan kriter, güzel sonuçlar almak oldu.

Başarıya götüren faktör ilk olmak değil, paydaşlarınıza faydalı uygulamalar yaratmaktır.

İnsanlar için vaatleri, sonuçları ve kazanımlarınızı dinlemek, "İlk X projesini ben yaptım", "Türkiye'nin ilk X şirketiyiz", ya da "Dünyada ilk kez bu ürün bizde" gibi söylemlerden daha önemlidir.


Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok.

Hiç yorum yok: