16 Ekim 2008 Perşembe

Sokakta broşür dağıtmak

Sizce gerçekten işe yarıyor mu? Yoksa insanlar, zorla ellerine tutuşturan bu kağıtlardan, onları yere atmak pahasına hemen kurtulmak mı istiyorlar?

Poşet dağıtmak bana broşür dağıtmaktan akıllıca geliyor.

Çok özel bir fikir değil ve broşür dağıtmaktan biraz daha maliyetli, ancak broşürler gibi yere atılmaz, insanlarla yolculuk eder, evlerine kadar girer, hatta ihtiyaç olduğunda yeniden sokaklara bile dönebilirler...

Bu sayede hem etkiyi artırmış, hem insanların işine yarayacak bir şey yapmış, hem de çevre kirliliğine (ve belediyeye çöp vergisi ödemeye!) mahal vermemiş olursunuz.

Konusu açılmışken, son zamanlarda gördüğüm en başarılı uygulamalardan birini Carlsberg yapmış.


Uzun zamandır bu kadar çarpıcı bir gerilla uygulama görmemiştim. Fikre, görüntüye, tasarımın boyutlandırılmasına hayran olmamak elde değil.

Bu kalitede bir uygulama yapmasanız da, broşür dağıtmaktan şık olduğu bir gerçek...

7 yorum:

Adsız dedi ki...

Çok haklısın, broşür zaten yere atılması için dağıtılan bir şey:)
Yazık oluyor o kağıtlara, onun yerine çok daha yaratıcı ve güzel uygulamalar yapılabilir.
Bahsettiğin örnek inanılmaz çok beğendim.

Nasıl bir reklam metodu uygulamayı düşünürsek düşünelim mutlaka bize ne getireceğini ne kadar etkili olacağını da düşünmek lazım.

admin dedi ki...

kesinlikle broşürler atılmak için!

yollarda dağıtanları gördüğüm zaman, üniversite öğrencileridir, ellerinde kalmasın diye alıp, bir sonraki çöpte atıyorum.

alsancak'ta bir ayakkabı mağazası var. ben izmir'e taşındığımdan beri (yaklaşık 6 yıldır), sevinç pastanesi'nin önünde aynı ilanları dağıtıyor her haftasonu. bir kez iki kez değil, istisnasız her haftasonu! her alsancak'a gittiğimde elime tutuşturuveriyorlar, ben de her aldığımda bakmadan atıyorum bir çöpe.

ve şimdi bu ayakkabıcının, bahsetmek için adını bile hatırlayamıyorum. işte el ilanlarının etkileri!

poşet konusu çok güzel bir fikir. bir de bez torbalar oluyor ya, işte onlar hiç atılmıyor. kozmetik alışverişi yaptığım bir eczane veriyor böyle bez heybeler, düz renkte, ben onu markete giderken yanıma alıyorum hep, poşet kullanmamak için.

bez torba altı aydır benle, verilen el ilanları anında çöpe.
:)

Eren Kumcuoğlu dedi ki...

Serbay;
Aslında "bize getireceği" üzerinde fazla düşünüyoruz, broşür tasarlanırken de hep aklımızda bu oluyor.
Ben burada tersine düşünmeyi öneriyorum; Tüketiciye ne getirecek (ki mesajını hem alacak, hem taşıyacak)?

Burada da Iraz'ın cümlesi bu konudaki tüketici davranışını bence özetliyor;
"...bez torbalar oluyor ya, işte onlar hiç atılmıyor. kozmetik alışverişi yaptığım bir eczane veriyor böyle bez heybeler, düz renkte, ben onu markete giderken yanıma alıyorum hep, poşet kullanmamak için."

Adsız dedi ki...

Orada demek istediğim farklıydı ama kısa yazınca farklı anlaşıldı tabiki.

Bize dönüşünün olması için zaten tüketici odaklı düşünmek lazım önce onların karına bir iş yapılacakki bize dönüşü olsun. Onlar için kullanışlı olacak, taşımak isteyeceklerki dışarıda taşısınlar ve daha çok insan poşetimizle karşılassın.

Adsız dedi ki...

Örnek çanta çok güzel. Türkiye için biraz "erkek" kaçar. Ama fikre bayıldım.

Broşür, vb yanında yolda numune verilmesi de eğlenceli. Bana "kepek şampuanı" numunesi verdiler. Hem de 3 tane...

Hiç alınmadım. Ama çok güldüm... (Bilmeyenler için yazayım. Bilardo topu gibi "dazlak" gezerim de...) :-)

Eren Kumcuoğlu dedi ki...

Uğur Abi; Broşür dağıtma işinin şuursuzluğunun da altını çizen harika bir örnek!
Bende okuyunca çok güldüm =)

Adsız dedi ki...

yazıyı okuyunca bir gülümseme belirdi yüzümde çünkü ben de bir çok kez bu konu hakkında kafa yormuş ama bir türlü ikna edememiştim birilerini... Kesinlikle katılıyorum bu güzel fikre..