1 Mayıs 2008 Perşembe

Advantage Rogue - Advantage Black

Iraz sormuş, "HSBC Advantage yeni reklamını izledin mi?" diye. İzlemedim, ancak lanse ettikleri Advantage Rogue ve Advantage Black kartlarının ne "avantajlar" sunduğunu öğrenmek için google'ladığımda HSBC kart yönetiminden sorumlu grup başkanının ağzından şu cümleleri sarfettiğini gördüm;


"Rouge ve Black görünümleri, özellikleri ve kokularıyla rekabetteki diğer ürünlerden farklı bir şekilde tasarlandı. Bu yeni ürünler alışveriş yapmayı seven, indirim ve kampanyaları takip eden, yeniliklerle ilgilenen kadınlara ve erkeklere, ilgi alanlarına göre farklı avantajlar sunarak öne çıkacaktır."



-Stil danışmanlığı,
-New York ve Milano outlet turu
-Yemek kursu
-Briç kursu (kriket nerede?)
-vb. ekstra hizmetler

Rekabetin bu denli yoğun olduğu alanlarda zorlama konseptlere rastlayabiliyoruz. Kabul etmek gerekir ki Garanti Bankası'nın Flexi kartı kişiselleştirilmiş ürün konseptinde 1 numara. Dolayısıyla hiç bir kart aynı hizmetleri sağlamadan Flexi kadar özel olamaz.

Parfümlü olması mı ürünü farklılaştıracak?
Bir kez daha; bankalar keşke bu tip garip programlar ve kullanım amacı belli olmayan ürünler yaratmak yerine gerçekten işimize yarayacak yenilikler getirseler de hayatlarımızı kolaylaştırsalar.

5 yorum:

Leyla dedi ki...

E bir de yelken/dalgıç var onu unutmuşsunuz. Hani refah düzeyi max olan ülkemizde her 10 erkekten 8'i yelken/dalgış meraklısı ya :)Blogumda yaptığınız yoruma da katılıyorum.

admin dedi ki...

Eren, teşekkürler vakit ayırıp yazdığın için. Bana Advantage'ın bu urunu super gereksiz geldi.

Aaa, ben de gideyim kırmızı kokulu bir kredi kartım olsun da outlet turu kazanayım diye bu kartı almam.

Kart Finans aldım mesela, neden, benim ilgi alanım olan teknoloji sektorunde çılgın gibi promosyonlar yaptıkları için.

Bu kart mis gibi kokadursun!

:)

Adsız dedi ki...

Öykünün en başına World lansmanını koymalıyız. Reklamlarında, her yaşam tarzına göre bir başka kart öneriyor gibiydi... gibiydi...

Hani, "mış gibi yapmak" derler ya!.. Aynen öyle...

Lafı ve özü dolaştırmadan söylemek gerekirse, ben lansmanda ne söylendiği ile çok ilgilenmiyorum açıkcası. O sırada, bir değişiklik yapmak ve yüksek sesle bağırmak gereği ortaya çıkmış olabilir. Renk verir, koku verir ortaya sunarsınız. Kokuyu da küçümsemiyorum. "Kredi kartı kaç duyunuza dokunuyor" dendiğinde (hani markalaşma kitaplarında hep yazar) burnunuza dokunan tek kredi kartı... (Para ya da chip, zaten teninize - elinize belki de cebinize dokunuyor)

Ben hep (eski bir film) "the day after" (ertesi gün)ü merak ederim. "Lansman mesajı, çok karmaşık olmasın, müşteri bir kez merak etsin, dokunsun, koklasın, sonra içeri gelsin" denilmiş olabilir. İşte bu anda (moment of truth) sen nasıl devam ettireceksin sorusu beyni kurcalar... Geceyi kiminle geçirdiğin değil, sabah kiminle kalktığın önemlidir.

Burada Eren'in sorusu gündeme düşer... Sen ne yapacaksın da bundan sonra hayatımı kolaylaştıracaksın. Neden bunca rakibin arasından çıkarıp da senin kartını kullanacağım.

"Ertesi gün" dediğim de budur. Lansmanlar bana bir günlük rüya gibi gelir (o bir tek gün için aylarca, günlerce hazırlanılır.) Ama taksimetre "ertesi sabah" çalışmaya başlar... Ertesi gün çıkarsın müşterinin karşısına... Seninmesajın bir ilgi uyandırsa da, önce eş-dost'a soracak, deneyeni, memnun olanı varmı?... Onu öğrenecek. Sonra yavaştan içeri girecek. Onu yakalayacak planın var mı?

Yoksa lansman sadece "kubbede kalan hoş bir seda" olur.

Eren Kumcuoğlu dedi ki...

Uğur Bey;

Lansmanların sizin de söylediğiniz gibi "kubbede kalan hoş bir seda" olmaması için markaların önce "Trustmark"lık seviyeye ermiş olmaları gerekiyor.

Tüketiciler tarafından faydaları çok iyi bilinen, kendini ıspatlamış, arada duygusal bağ yok ancak verilen kaliteli ürün/hizmetten dolayı güvene dayalı bir ilişkiyi önceden oluşturmuş olması lazım.

Advantage Black yepyeni bir ürün. Advantage değil. Advantage'ın sağladığı olanaklar biliniyor, ortalama bir kredi kartı, Boyner zamanındaki ihtişamını HSBC'nin elinde çoktan yitirdi. Black yeni olduğu ve "premium" hizmetler sunduğunu iddia ediyor, kullananı yok. Kocaman bir soru işareti var. Dolayısıyla henüz bir Trustmark olma durumu da söz konusu değil.

Zaman, kredi kartına koku ekleyerek fark yaratacağını düşünen HSBC kart yönetimini mi yoksa beni mi haklı çıkartacak, bekleyip göreceğiz =)

Adsız dedi ki...

Garanti Bankasi'nin da kadinlara yonelik, Aynali Bonus Card girisimi vardi. Basarisi hakkinda bir bilgim yok ama halen bankanin portfoyunde olmasini belli bir kitleyi yakalamis olmasina bagliyorum.
Garanti'nin Flexi ve Aynali Bonus'daki basarisi bence getirdikleri avantajlarin temel urunle ilgili olmasinda. Flexi, bir kredi kartindan zaten aldiginiz bonus, taksit gibi yararlari kisiye ozel hale getiriyordu, Aynali Bonus da kadinlarin ozellikle yaptigi giyim, kozmetik harcamalarinda ek yararlar getiriyor.
Garanti musterilerinin "zaten" yaptigi harcamalarda kolaylik getirirken, HSBC bunu atlamis ve musteriye normalde yapmadigi harcamalari dayatmis.
Tam yansitmasa da bu aklima Yillar oncesinden Olacak O Kadar'dan bir parodi getirdi. Evin hanimi, indirimde diye kamyon lastigi alir eve getirir sehpa yapardi. Stil danismanligi da bence bir kamyon lastigi!