16 Temmuz 2008 Çarşamba

DEW reklamı başarılıdır, çünkü...

Pazar sabahı TV'de İsmail YK konser görüntüleri dönüyor.

İsmail YK. "O da kim?" diyeniniz var mı?

Hani şu "bombabomba.com" ve "bas gaza yavrum" şarkılarını söyleyen kişi.

Kendi kendime hep sorardım "Bunlar nasıl albüm yapabiliyor?" diye.

Kendi küçük dünyam için elbette geçerli bir soru, ancak dışarıda kocaman bir dünya var ve o dünyada yaşayanların birçoğu İsmail YK'yı seviyor!

Tıpkı şu çok eleştirilen DEW motor yağları reklamı gibi.

Mesleğinize "pazarlamacı" diyorsanız yazısının yorumlarında bahsettiğimiz "aynılık" ve "insanlardan uzak yaşama", bir kreatif direktör olsaydınız size, DEW için daha sofistike, sanatsal yönü ağır ve mesaj kaygılı bir reklam senaryosu yazdırabilirdi.

Ve müthiş yaratıcı fikrinize rağmen hatırlanmazdınız.

Reklamı hiç izlemedim, ancak filmin inanılmaz bir media coverage'ı oldu ve en az 20 yerde okudum.


Reklam filmini dahi görmediğim, ancak motor yağı deyince aklıma kazınmış markalardan biri olan DEW. Üstelik, reklamı sevenler de cabası!

Çok uzağa bakmaya gerek yok, Süheyl ve Behzat Uygur kardeşlerin 20 senedir program yapmayı başardığı, Acun Ilıcalı'nın programlarının izlenme rekorları kırdığı, Recep İvedik'in komik olarak nitelendirildiği bir ülkede yaşıyoruz.

Ne zaman sanata bu kadar susadık ki, müşterisine bu kadar media coverage ve bilinirlik yaratan DEW reklamlarını (ve dolayısıyla balajans'ı) eleştiriyoruz?

11 yorum:

Adsız dedi ki...

Benim okuldaki pazarlama teorisinde ogrendigime gore insanlar kendini irite eden, sinirlendiren seyleri daha cok akilda tutuyormus. Sanirim Ismail YK ve DEW reklamin tutmasida bundan kaynaklaniyor. Nerdeyse hic ama hic Ismail YK'yi sevmeyen biri olarak nedense varligindan, naptigindan ve hangi sarkilari oldugundan haberdar oluyoruz.

Eren Kumcuoğlu dedi ki...

pure absinthe;
Aslında yalnızca akılda kalması tek başına önem arz etmiyor. Çünkü burada şöyle bir argüman oluşuyor; "Tüketicide bilinirlik sağlandı, ancak yaratılan rahatsızlıktan sonra tüketici bu markayı kullanmak ister mi?"

DEW -biz sevmesek te- belli bir kesimin hoşuna gidecek bir iş yaptı gibi duruyor. Dolayısıyla ortada doğal bir sempati durumunun da var olduğunu düşünüyorum.

Aylin dedi ki...

Gectigimiz yillarda Beyaz Show'un programlarindan en cok reyting alan programi Ismail YK'nin katildigi programiymis.Bu, beni cok sasirtmisti ama bilgiyi cok guvenilir bir kaynaktan aldigim icin dogrulugundan suphe etmiyorum. O donemde Beyazit Ozturk'un Sezen Aksu'yu konuk ettigi program da yer almisti ve Ismail YK'nin katildigi program Sezen Aksu'nun reytinglerinden bile fazlaymis. Bu durum aslinda bahsedilen isim veya markalari seven kucumsenemeyecek bir kitle oldugunu gosteriyor.

Eren Kumcuoğlu dedi ki...

Aylin;
Harika bir örnek!
Dediğim gibi, iletişim dilini kodlamamız için çok uzağa bakmamıza gerek yok, aslında gündelik yaşantımız içerisindeki ufak tefek ipuçları bile bize ilham verebiliyor.

Duysam İnanmam! dedi ki...

Dew motor yagı reklamlarının ılgınc yanlarından bırısı de reklamı ceken bal ajans'ın yaratıcı grubunun kendı aralarında eglenmek ıcın cektıgı klıp'ın (yayınlanan reklam)reklamveren tarafından begenılmesı.Burada bılınclı bır secım varsa reklamveren tarafını da kutlamak gerekır.İstedıkleri bılınırlık ve satısların artması ıse ıstedıklerını aldılar.Duyduguma gore sırket urun yetıstıremıyormus.Gunselı özen ocakoglunun da bu konuyla ılgılı bır yazı yazısı var:http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=713932

İsmail YK olayı ayrı bır olay zaten :)Adam Platin plak mı ne aldı satıslarından dolayı Dınleyen kıtleyı kucumsemek haddımıze dusmez tabii seven cok buyuk kıtle var bılmıyorum elestırmek yanı sevenlerını elestırmek,kucumsemek,anlamamakta bana bıraz garıp gelıyor.

Eren Kumcuoğlu dedi ki...

Duysam inanmam!;
Zaten seneler boyunca bu insanların -eleştirinin de ötesinde- küçümsenmesi ve bu insanları çemberin dışında tutmak son dönemlerde toplumdaki öfkeyi de göstermiyor mu?

Yalnızca pazarlama iletişiminde değil, bir çok alanda bu kitlenin almak istediği mesajları veremediğinden dolayı başarısızlığa uğrayan onlarca büyük kurum sayabilirim...

Adsız dedi ki...

Şimdi burada ince bir çizgi var bana göre;

İsmail YK nedne seviliyor derseniz, psikolojik boyutlara kadar gider. Don Dale adlı şarkıyla 2 yaz geçiren bir kesim var ise İsmail Yk nın parçalarına bayılan daha büyük bir kesim mutlaka olacaktır. Bence YK olayı tamamen ayrı bir olay, belli kesimdeki gençlerin kendilerini İsmail Yk gibi görmeleri onun gibi olmak istemeleri sevilmesinde ki en büyük neden. Bu nedenler ülkemizde ağalı dizilerin neden tuttuğunun da yanıtıdır, .çünkü insanlarımız dizi izlerken şarkı dinlerken kaybederek ismail gibi popüler özcan deniz gibi güçlü zengin olarak hayal etmek isterler.

DEW e gelince pazarlama kampanyaları tamamaen berbat ama kime göre berbat bizim bakış açımıza göre. Bana kalırsa herkes için kötü ama şu noktayı kaçırmayalım daha önce hiçbir motor yağının yapmadığı reklam çalışmasın yaptılar. Lig tv reklamlarından tv reklamlarına kadar parayı döktüler. Daha önce piyasada böyle çalışma yapan motor yağı olmadığından tabiki tercih edildiler, insanlar en azından şunu söyledi; yaw ben bu adamların adını reklamlardan duymuştum kesin iyidirler. Ve güven aşıladılar bu şekilde insanlarda bu kadar reklama çıkan marka iyidir paralarıda vardır iyide mal yapıyorlardır diye bir kanı oluştu.

Bu yüzden farklı bir çalışmada olsa o kadar parayla ses verirdi eminim. Evet absürd olduğundan biraz daha fazla konuşuldu ama piyasada bu söylemi ilk yapan olduğu için pazarı kazandı.

Sonuçta bence doğru kampanya değil doğru zamanlama ve iyi kurgulama yaparak bu satışa ulaştıklarını düşünüyorum.

Eren Kumcuoğlu dedi ki...

Serbay;
Castrol GT'nin medya alanı da aşağı yukarı DEW kadardır diye tahmin ediyorum (hani şu zorda kalan insanları kurtardıkları reklam).

Dediğin kriteri de düşündüm ancak aşağı yukarı aynı harcamaya sahip bir reklamın aynı başarıyı gösterememesi beni yukarıdaki sonuçlara itti.

Zamanlama doğruydu ancak acaip çay reklamları (ve daha ne olduğunu dahi anlayamadığım!) bir sürü reklam döndü maç aralarında TV'de. Bunları yazmak istedim ancak ne olduklarını bile hatırlayamadığımdan bahsedemiyorum.
Yazının fikri de; Yalnızca para dökmek değil, iyi-kötü bir prodüksiyon da gerekli olacaktı =)

Adsız dedi ki...

Açıkcası Castrol reklamını hatırlamıyorum ama tabiki belki Türkiye de hedef kitlelerine yönelik reklam yapmadıklarından kaybetmiş olabilirler ama onların zaten pazar payının iyi olduğunu düşünüyorum ama bilmiyorum o ayrı.

Ama ben normal bir motor yağının ekranlarda bu kadar göründüğünü görmedim, tabiki prodüksüyon gerekli ama yani çok basit düzeyde bile mantıklı gelecek reklam serileri yok bence. Yani insanlara DEW ne mesaj verdi reklamlarda ne espiri vardı reklamdan ne hatırlıyor musunuz denirse birşey deneceğini sanmıyorum, çünkü en alt düzeyede hitap etse karmakarışık bir reklamdı, ama şu var ki insanlara DEW ne iş yapar derseniz motor yağı derler aaa tv de duymuştuk derler.

İşte DEW sadece o kadar motor yağının arasında insanlarda duyunurluk yarattı ve bu nedenle iyi satış rakamlarına ulaştılar bana göre.

Eren Kumcuoğlu dedi ki...

Bu konu tam bir case study bence. Herkesin kendi doğrusu olacaktır, çok keyifli tartışmalar çıkacaktır...
Keşke üniversitelerimizde 1000 yıllık case'ler değil, böyle güncel case'ler tartışılsa...

Adsız dedi ki...

Haklısın Eren düşünsene güncel kampanya analizleri gibi bir ders olsa ne keyifli olurdu. Biz masterda az yapmadık bu tarz şeyler, güzel olmuştu.

Sizde yapıyorsunuzdur tabiki, biz İzzet hocayla falan yapardık derste.