30 Haziran 2008 Pazartesi

Yarın hayatınızda...

Madem konu DtbD?'a geldi ve madem Haziran ayını terkediyoruz, o zaman bir farklılık yapıp kendimizi sorguayalım;




Dare to be Different? olmasa...

Şu andan itibaren yazmaya tamamen son verme kararı alsam... Yaşadıklarımdan çıkardığım dersleri, önerdiğim insight'ları, zaman zaman dışarı çıkıp gözüme çarpan in-store ve outdoor uygulamaların fotoğraflarını paylaşmayı durdursam... Blogosferi terk etsem...


Bu blogun yazılarını özler misiniz? Yoksa umrunuzda olmaz mı?

17 yorum:

Adsız dedi ki...

Özlerim.

Adsız dedi ki...

Özlemem. zaten yüzyüze tartışıyoruz :)

Adsız dedi ki...

Her satıcının pazarlama konuştuğu/ sattığı, pazarlama ile satışı karıştırdığı bir ortamda, daha "pazarlama" odaklı olduğu için, bu bloga hemen her gün bakıyorum.

Güzel fikirleri olan, okumaya değen bir blogu kaybettiğimi düşünürüm. "Diğer bloglarda zaten karşılaşıyoruz" dersen, yine de kendi bloguna yaptığın saptamaları beklerdim.

Adsız dedi ki...

şahsen ben özlerdim. rss listesinde dtbdyi görünce hemen açıp okuyorum. pazarlama hakkında çok iyi bir bakış açısı var bence.

Adsız dedi ki...

özlerim:)

y'~'t dedi ki...

kesinlikle özlerim. hemen her gün kontrol ettiğim blogların başında

Esra :) - kadincablog.blogspot.com dedi ki...

özlerim. sizin sektörden değilim ama her gün gördüğümüz şeylşer üzerine yorumlarını okuyup biraz daha fazla düşünmek hoşuma gidiyor.

Adsız dedi ki...

Paylaşımınızın, takip edenlere ya da bireysel anlamda şahsıma katkısının göz ardı edilemeyeceğini düşünüyorum.

Bence, okuyucu olarak farklı bir pencereden, DtbD penceresinden bakmak güzel bir deneyim.

Dile getirilen eleştirel bakış, kalıplardan sıyrılarak düşünmeye yöneltiyor kanımca.

Yazıların devam etmesini dilerim.

Aylin dedi ki...

Peki, ya biz okuyucularin olmasaydi ve sen hic okunmadigini bildigin halde yazmaya devam eder miydin?:)

Eren Kumcuoğlu dedi ki...

Aylin; Beni şaşırtan bir yorum oldu, doğrusu okunmama gibi bir ihtimali (başladığım gün dahil) daha önce hiç düşünmemiştim.
"Sabırlı ve inatçı biriyimdir. 'Elbet birileri okuyacaktır' diyerek devam ederdim" verebileceğim en iyi cevap olur sanırım =)

Sessiz kalmayıp yorumlarını paylaşan herkese çok teşekkürler...

Adsız dedi ki...

özlemem

vazgeçilmez olmaktan uzak olduğun için

Eren Kumcuoğlu dedi ki...

Merhaba Gamze,
Kimsenin vazgeçilmez olduğunu düşünmüyorum. Ancak formülünü biliyorsan beni vazgeçilmez kılacak unsurlardan (ya da neden kılmadığından) da bahsetseydin, bu şekilde çok kuru bir yorum olmuş =)
Feedback için teşekkürler!

bilog dedi ki...

her yazına yorum yazmasam da her yazını okuyorum ve bence çok profesyonel bir bakış açın var olaylara. benim ulaşmam için bir kaç fırın ekmek daha yemem lazım o noktaya:) bazen yazmak için seçtiğin konular beni çok sıkabiliyor fakat bana katkı yapacak konular olduğu için kendimi zorlayıp okuyorum. ve hakkaten o konuya bu kadar profesyonel bir yorum getirmene, çözüm getirmene imreniyorum.

yarın hayatımda DtbD olmasa üzülürüm evet:)

Zafer Yılmaz dedi ki...

Gündelik hayatta zaten hayatın tüm konularını irdelemesini yaptığım bir insanın bloguna uğramak başlangıçta fark yaratmayacak gibi düşündürsede öyle değil. Bir komüniteye hizmet edip, diğer insanlarla fikir alış-verişinde bulunmak çok farklı bir duygu.

Bu nedenle özlerdim adamım, her ne kadar farklı sektörlerde olup, bolbol atışsak da :))

Lyn dedi ki...

Evet, özlerdim (: Umarım öyle bi'şey olmaz...

"Vazgeçilmez olmak", pek uygun bir kıstas, yaklaşım değil, blog konusunda. "Yokluğu hissedilecek" bir blog mu, diye bakmak daha doğru.

"Dare to be different"ın, "yokluğu hissedilecek" bloglardan olduğunu düşünüyorum (: Böyle iyi, devam lütfen...

Hmm bu arada, içeriğini "Friend Feed"de görebilmemiz mümkün mü? Öylesi, takip etmek ve geri bildirimleri daha rahatlatırdı...

Duysam İnanmam! dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Duysam İnanmam! dedi ki...

Samimi olduğun için benim içinde samimiyet olmazsa olmaz olduğu için özlerdim.