5 Kasım 2007 Pazartesi

Farklılaşma üzerine...

Bu sabah İstanbul'da orta şiddetli yağış var. Sabah işyerime gitmek için vapura, oradan da otobüse biniyorum. İndiğim durakta bir üstgeçit, geçitten karşı yola geçene kadar gördüğüm 10 tane tezgah, 9 tanesi renksiz, tarzsız, sıkıcı, fiyatı 3 ila 10 lira arasında değişen şemsiyelerden satıyor.

Aralarında yalnızca bir tanesi naylon ancak renkli, daha şık görünen şemsiyelerden satıyor. Ben yanlarından geçerken 2 kadın kendileri için şemsiye beğenmekteler... "Farklılaşmak!" diyorum içimden, "diğerleri yalnızca beklerken, satış yapan tek şemsiyeci".
Diğerlerine bakıyorum, bir iki tanesi haricinde hiç birisi ellerindeki ürüne dikkat çekmek için bağırmıyor, çünkü biri bağırınca hepsine insan çekiyor, zira hepsi aynı şeyi satıyor.
Merak ediyor ve yine kendi kendime "Acaba diğerleri bu manzarayı izlerken nedenini sorguluyorlar mıdır?" diye düşünüyorum. Aynı oynunun defalarca kez sergilendiğini tahmin edip cevabımı alıyorum.

Bir de benim gibi şemsiye taşımayı sevmeyen insanlara bere, şapka, yağmurluk satmak gibi alternatif çözümler üretmek var, ama önce şu temel "farklılaşma" yaklaşımını bir benimseyebilsek...

Hiç yorum yok: