23 Eylül 2007 Pazar

Marketingist 2007 izlenimleri...

Bir marketingist daha sonlandı. Her sene gitmek isteyip te bilet fiyatlarından dolayı gidemediğim fuara bu sene (istemediğim kadar çok) davetiye buldum. Fazla davetiyelerimizi paylaşmak istediğimiz bazı yakınlarımız ve arkadaşlarımızdan da olumsuz ya da hiç cevap alamayınca Göze ile beraber kalktık gittik. Hüseyin'de çoğu zaman bizimle birlikteydi. Keyifli vakit geçirdiğimizi söyleyebilirim.

Önce fuar dışı organizasyondan bahsedelim. Pazarlama fuarının internet sitesi çok kötüydü. Ben böylesi bir iletişim aracına, hem de marketingist gibi bir fuar için hazırlanan web sitesinin özensizliğin büyük bir utanç olduğunu düşünüyorum. Güncellenmeyen (ya da olmayan) seminer ve katılımcı listeleri, açılmayan, fuara 1 gün kalmışken dahi "güncellenecek" yazan ya da banner'ın altında kalan menüler, olmayan program çizelgesi...

Ulaşım başlı başına bir çileydi.
Kadıköy'den kalkıp saat 10.00'da Bakırköy iskelesine yanaşan deniz otobüsü'nden inen 15-20 kadar yolcunun gözleri servisi aradı. Aynı gün kendi imkanlarımızla fuara gittik, dönüşte şoföre neden deniz otobüsünü beklemediğini soran bir fuar ziyaretçisi "Bize kalkış saati tam 10 dendi, ne denirse o" gibi enteresan bir cevapla karşılaştı.
Yineliyorum. Bu bir pazarlama fuarı. Karşıdan da bir dolu katılımcı gelecek. Deniz otobüsü saat 10'da iskeleye geliyor, bunu hesaba katarak şoförlere 5-6 dakika daha beklemeleri talimatı verilemez miydi? Üstüne üstlük her sene aynı ulaşım sorunu yaşanırken?
Pazarlamacıların gözünden böyle bir detay kaçıyor, bu esnetme yapılmıyorsa, yazık.

Şimdi de fuar içi organizasyon... Standları bir kaç sefer gezdik. Kimi standlar göz alıcı şıklıkta ve büyük bir misafirperverlik havasındayken, kimi standlarda da ciddi bir başıboşluk ve gayri ciddilik hakimdi. Yanlış anlaşılmasın, ben aşırı ciddilikten hoşlanmam, ancak potansiyel müşteri gelip ürün hakkında bilgi isterken bazı şirket sorumlularının ağızlarındaki sakızı "çak çak" çiğneyip ilgisizce cevap verdiklerine tanık oldum. Kimi standlarda da bilgi, broşür ya da kartvizit istediğimizde oraya diktikleri manken kızların "firmadan kimse yok, bu işinizi görür mü acaba?" gibi yardımsever çabalarına şahit olduk. Merak ediyorum, marketingist katılma lütfunda bulunmayacağınız denli önemsiz bir fuar ise, neden orada stand açma gereği duydunuz?

Benim için esas önemli olan unsur konferanslardı. Gayet verimli geçen konferansların yanında, ders havasında geçen, çok sıkılıp ayrıldıklarım da vardı.

Birikim sahibi insanları eleştirmek haddime değil, ancak bir çoğu pazarlama profesyoneli olan konuşmacıların iniş-çıkış olmayan heyecansız bir ses tonu kullanmaları, "kısaca değinmek gerekise..." ile başlayan cümlelerinin çağlar boyu sürmesi, "bir de şu... bir de bu..." diye bitmeyen eklemelerle cümlelerini uzatmaları, ister istemez kendi şirketlerinin başarı hikayelerini anlatırken kendilerini kaptırıp bilinirlik çalışmaları yapmaya başlamaları bir çok sunuma sekte vurdu. Girdiğim 2 konferansı çok keyifle izledim, hangileri olduğu bende kalsın.

Bir de şu "Durumsal Zeka" konusu var ki, ben hiç girmeyeceğim, ama zaten en güzel cevabı konuşmacılar, bu terimi hafiften "ti"ye alarak verdi.

Benim genel izlenimlerim bunlar .Giden gören varsa, kendi izlenimlerini de aktarırsa çok memnun olurum.

3 yorum:

Rabia SERTÇE dedi ki...

Ben de Marketingist'e geçen senelerde heyecan ile katılmak istiyordum(ama olmadı) çünkü sağdan soldan çok coşkulu katılım olacağını, işte sunumların çok güzel olacağı haberleri dolaşıyordu. "Aaa şudaaa var, buda geliyor" diye bir nevi wom un etkisinde kalıyordum. Ama bu sene ne bloglarda, ne iş yerinde ne de senin de belirttiğin gibi marketingist in kendi sitesinde aynı heyacanı hissedemedim. O nedenle bu sene de katılmak istemedim.Göze ile belirttiğinize göre çok fazla da birşey kaçırmamışım.

Adsız dedi ki...

Fuarin ikinci gününe katılma fırsatı buldum. Ben organizasyonun daha da iyileştirilebileceğini düşünüyorum. Ozellikle Tüyap'ta bu tür organizasyonların yapılmaması gerektiğine inanıyorum.

Konuşmacılar gayet konularına hakimdi. Yasemin Sungur'un semineri harikaydı.

Adsız dedi ki...

Fuarin ikinci gününe katılma fırsatı buldum. Ben organizasyonun daha da iyileştirilebileceğini düşünüyorum. Ozellikle Tüyap'ta bu tür organizasyonların yapılmaması gerektiğine inanıyorum.

Konuşmacılar gayet konularına hakimdi. Yasemin Sungur'un semineri harikaydı.