10 Temmuz 2007 Salı

Fazla doğal...

Sütaş'a karşı ne sempatim ne de antipatim var. Tamamen nötr durumdayım -ki bence bir marka için en korkunç durum bu diye düşünüyorum. Aslında süt ve süt ürünleri konusundaki tercihlerim değişkenlik gösterir, ancak Sütaş gerçekten de hiç satın almadığım bir marka. Bunun nedenini geçen sene Sütaş'ın "Çalkala" cingıllı reklamını izledikten sonra tesadüfen anlayabildim.




Reklam çok güzel, değil mi? Ben kesinlikle harika olduğunu düşünüyorum. Ta ki 47.saniye'ye kadar.

Beni bunca zamandır rahatsız eden şey o anda gözüme battı. Sütaş'ın ineği! "Claim'i doğallık olan bir süt ve süt ürünleri firmasının ikonu ne olabilir?" diye sorabilirsiniz, ancak gerçekten, Sütaş'ın ineğini görünce sanki ürünler bir çiftlik ortamından, sağlıksız koşullarda paketleniyor da geliyormuş gibi hissediyorum. Elbette öyle olmadığını hepimiz bilsek te, o inek görüntüsünün bilinçaltıma böyle mesajlar göndermiş olduğunu sanıyorum. Yoksa neden başka bir firmanın modern laboratuvar ortamlarında çekilmiş reklam filmini referans alıp yediğim yoğurdun sağlıklı ve el değmeden üretildiğini düşüneyim?

Türk tüketicisi alıştı mı alışmadı mı bilemiyorum, ama bence Sütaş'ın o inek ikonundan derhal kurtulması lazım. Böylesi hareketli bir reklamı izlerken "en sonunda olmuş" dedikten sonra o ineği görmek beni yine sarstı.

Hiç yorum yok: