3 Temmuz 2007 Salı

Teknosa teknik destek(sizlik) geleceğin yöntemi mi?

Teknoloji marketleri artık gündelik yaşantımızda sık sık ziyaret ettiğimiz yerler haline geldiler. Elektronik ve teknoloji ile az ya da çok ilgilenen herkes AVM’de gezinirken ya da basitçe yol üstünde yürürken her merkezi köşede bulabileceğimiz birilerine dalıp teknoloji ve innovation merakını giderebiliyor. Elbette ki gerek ürün-marka çeşitliliği gerekse de (göreceli olarak) fiyat avantajları bu teknomarketleri tüketiciler için cazip hale sokuyor.

Yakın çevremden gözlemlediğim kadarıyla bir çok tanıdığım bu teknomarketlerden en az bir kere alışveriş yapmış, pek çok kere de bu yerlere gidip almayı düşündükleri ürünlerin kendisini görmek ve muadilleriyle karşılaştırmasını yapmak amacıyla ziyarette bulunmuşlar.

Malum, elektronik eşyalar hassastır, satın alması süreci özenli araştırma ister. Hele ki yeni bir LCD TV ya da sinema sistemi gibi pahası ağır ürünler alınacaksa, bu süreç daha da fazla detaylanır. Durum böyle olunca da inanılmaz bir WOMM patlaması yaşanıyor tabi, yakın görülen herkesin fikirleri dinleniyor, tecrübelerine danışılıyor; en iyi kalite, en iyi performans gösteren ürün, en iyi fiyat gibi… ve elbette ki, bir çok bilinçli tüketici için kırılma noktası olan kriter; en iyi teknik desteği sağlayan firma.

Burada konu, Türkiye’deki teknomarketlerin pazarda en nüfuzlusu olan Teknosa’nın teknik destek hizmetlerine geliyor. Teknosa’dan bir ürün aldınız ve bozuk çıktı ya da kullanıcı hatası haricinde bozuldu. Teknosa’nın garanti süreci şöyle işliyor; Bozulan ürününüzü, aldığınız mağazaya geri götürüyorsunuz, oradaki yetkiliden duyduklarınız sırasıyla;
-Teknosa’nın kendi teknik servisinin olmadığı,
-Ürünü ithalatçı firmaya bizzat götürerek tamir ettirmemi,
-Eğer gitmek istemezsem ürünü ithalatçı firmaya kargo ile gönderebileceklerini,
-Bu sürecin 4 haftadan fazla sürebileceğini,
-Israrcı davranıp kargo hizmetini Teknosa’dan talep ederseniz kargoya verilişe kadar ürünün başına bir şey gelip gelmeyeceği konusunda garanti vermeyeceklerini duyuyorsunuz.

Benim de her birine sırasıyla, ayrı ayrı cevaplarım oldu;
-Teknosa’nın kendi teknik servisi olmalı, operasyonel zorluktan ya da maliyetten dolayı bile olsa ayıplı mal oranının oldukça fazla olduğu bu sektörde en azından bu tip bir hizmeti olmalı!
-Bana, yani bir müşteriye böyle bir teklif ASLA yapılmamalıydı,
-İthalatçı firmaya Teknosa’nın ayıplı mallarını benim götürmek zorunda olmadığımı bilmeleri lazımdı,
-Bu süreci müşteri memnuniyeti adına her gerçek vizyon sahibi şirket gibi Teknosa’nın da elinden geldiğince kısaltması gerekirdi,
-Son olarak ta, agresif çalışanlarının benim ısrarlarım üzerine kargo paketi için uğraşırken bana (sanki bilerek hasar vereceğiz dercesine) böylesi bir tehdit savurmaları oldukça komikti, ancak bir o kadar da sinir bozucuydu –ki bu da benim için bardağı taşıran son damla oldu.


Bir makalede mi okumuştum yoksa danışmanlık yapan bir hocamdan mı duymuştum tam olarak anımsayamıyorum, ancak 2010 yılını takip eden seneler içerisinde beyaz eşya üreticileri yavaş yavaş kendi ürünlerini sattıkları mağazaları kapatıp tamamen bu teknomarketlerin içerisinde satışa odaklanacakları öngörülüyormuş. Yani buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi gibi ev eşyalarımızı da büyük çeşitlilik içerisinde, tek mağaza içerisinde kıyaslayarak alma fırsatına kavuşabileceğiz.

Eğer 2010 yılının ertesinde beyaz eşya üreticilerinin niyeti gerçekten bu yönde olursa, tüketicilerin teknik servis ihtiyaçları nasıl karşılanacak? Teknomarketler ürünleri satıp kaçacak mı? Gerçekten merak ediyorum…

Şu an pazarın hakimi olan Teknosa’da durum böyle, ve http://www.sikayetvar.com/ gibi sitelerde görüldüğü kadarıyla durum devam etmekte. Bazı kimseler işi bir adım ileri götürüp anti-Teknosa blogları bile açmışlar (http://teknosamagdurlari.blogspot.com/). Bimeks, Vatan, Gold, EP Center ve diğerleri konusunda gerçekten hiç bir bilgim yok. Şükürler olsun ki diğerlerinden aldığım ürünler servise götürmeye değecek hasarlar çıkarmadılar. Eğer sizin diğerleri için de Teknosa benzeri tecrübeleriniz varsa ve yorumlarınızla paylaşırsanız çok sevinirim, böylece ben de kendi adıma bir yargıya varmış olurum.

Hiç yorum yok: