5 Temmuz 2007 Perşembe

Siyasette awareness’a giden yolda bağırmak?

Kendi politik görüşlerimi bu yazıya asla katmayacağım. Zaten amacımız politika değil, pazarlama, konumuz da seçim otobüsleri-kamyonetleri. Geçen gün en yakın arkadaşımı acil’e bırakıp reçetesine yazılan ilacı almak için dışarı çıktığımda hastane önünden geçen bir tanesini görünce bu konuyu daha detaylı düşündüm.

Her seçimde, hemen her parti kendi hedef kitlesinin, düzeltiyorum, sempatizanlarının nüfusta baskın çoğunluğu oluşturduğu mahallere ya da parti binalarının önlerine pankartlar, bayraklar asar, afişler bastırıp yapıştırır. Büyük görüntü kirliliği oluşurulur ve bütün bunlardan oluşan pisliği temizlemek te seçim sonrası yeniden ya da ilk kez işbaşı yapacak olan belediyelere düşer.

Hadi, görüntü kirliliğinden uzaklaşmanın yolu başka yöne bakmak diyelim. Peki gürültü kirliliğine karşı kulaklarımızı mı tıkayalım?

Seçim için özel tasarlanmış hoparlörlü, dijital baskılı parti kamyonetleri sokak sokak gezerek, kendi partilerinin başkanlarının konuşmalarını ya da kaydının kalitesizliğinden ne cingılı ne de sözleri anlaşılan ucuz prodüksiyon marşlarını içeren kayıtları insanların üzerine adeta kusuyor. Hastanelerin önünden geçmeleri, hastası olan insanlar, evlerinde uyuyan çocuklar, bebekler hiç umurlarında değil. Aynı mantık hepsinde hakim, yalnızca kendi menfaatlerini düşünüyorlar, sokağın önemi yok.

Bu araçların ve görsel malzemelerin oylamaya ne etkisi oluyor bilemiyorum, ama ben gerçekten son derece rahatsız edici buluyorum. Eminim ki sesten dolayı rahatsız olan hastalar, bebeği bangır bangır sesten korkup uyanan anneler benim düşüncelerimden daha fazlasına sahiptir. Sizi bilmem ama, ben 22 Temmuz’a kadar nasıl dayanabileceğimi de bilmiyorum.

Demokratik seçimlerde rol alan seçmenlerin her zaman için kendi ideolojik değerleri ile bağdaştığı, içlerine sinen partilere oy vermesi gerektiğini düşünürüm, ve bu da ideal olanıdır. Ancak hiçbir zaman bir iktidarın gelişini engellemek amacıyla, bırakın ideolojisini benimsemeyi, sempati bile duyulmayan bir partiye oy verilmemesi gerektiğini düşünüyorum.

Aslında bu kadar kirlenmiş bir siyasette benim çıkıp görüntü ve gürültü kirliliğinden bahsetmem fazla ütopik. Geldiğimiz noktadan sonra, bunu gerçekten düşünen farklı bir lider görebilecek miyiz acaba?

1 yorum:

Zafer Yılmaz dedi ki...

Tıpkı cahil insanların, karşısındaki kişilere laf anlatamadığında tercih ettikleri bağırma yolu gibi düşünebiliriz.